Kiralık Piyasasında Yeni Durum

Son dönemdeki konut satışlarındaki artışın, kiralık emlak piyasasını doğrudan etkilediği görülüyor. Satılan konutların bir kısmının tekrar kiralık olarak piyasaya sürülmesiyle birlikte, ülke genelinde kiralık daire arzında belirgin bir yükseliş yaşanıyor. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde daha fazla hissediliyor. Uzmanlar, arz artışının ve mevsimsel faktörlerin, kiralık emlak fiyatlarının yatay seyretmesine neden olduğunu belirtiyor. Konut kredilerindeki artışın da piyasayı canlandırdığını ve bu artışın özellikle Eylül ve Ekim aylarında daha belirgin olduğunu gözlemlemekteyiz. Aylık ortalama 700 bin civarında konutun kiralık veya satılık olarak piyasaya sunulduğu düşünülürse, bu rakamların oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz. Mayıs ayından itibaren kiralık ilan sayılarında gözle görülür bir artış tespit edilmiş olup; bu artışın gelecek aylarda da devam etmesi bekleniyor.

Satılık Konut İlanlarında Düşüş

Kiralık daire arzındaki artışın bir diğer önemli göstergesi ise satılık konut ilan sayılarındaki düşüş. Piyasada satışların artmasıyla birlikte, satılık konutların sayısında azalma gözlemlenmekte. Özellikle büyük şehirlerde, İstanbul gibi merkezlerde, bu azalma daha belirgin. Bu durum, kiralık konut piyasasındaki artışla birlikte değerlendirildiğinde, piyasadaki dengeyi etkileyen bir faktör olarak dikkat çekmekte. Gayrimenkul piyasasını yakından takip eden uzmanlar, bu değişikliğin uzun vadeli etkilerinin neler olacağı konusunda çalışmalar yürütüyor. Son aylarda gözlemlenen satış hacmi artışının, hem kiralık hem de satılık piyasalarını nasıl etkileyeceği önümüzdeki dönemin en önemli sorularından birisi. Ancak, mevcut veriler kiralık piyasasının daha hareketli olduğunu gösteriyor.

Yatırımcıların Tercihleri

Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve borsa piyasasındaki belirsizlikler, yatırımcıların gayrimenkule yönelmesine neden oldu. Özellikle altın fiyatlarındaki artış ve BES sistemindeki düzenlemeler, gayrimenkul yatırımını daha cazip hale getirdi. Uzmanlar, bu durumun gayrimenkul piyasasındaki hareketliliğin bir başka nedeni olduğunu ifade ediyor. Konut fiyatlarında enflasyona göre düşüş yaşanması da fırsatçı alımları tetikledi. Ancak, yeni yıl itibariyle yeni konut maliyetlerinde artışlar bekleniyor. Bu nedenle, arzın sınırlı kaldığı dönemlerde maliyetine satışlar cazip fırsatlar sunuyor. Piyasadaki bu dinamiklerin bir arada değerlendirilmesi, geleceğe yönelik daha net tahminler yapmamızı sağlayacaktır. Türkiye genelindeki gelişmeleri yakından takip etmek ve analitik veriler kullanarak değerlendirmeler yapmak oldukça önem taşımaktadır.