İstanbul Valiliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü nedeniyle planlanan protesto yürüyüşünü yasakladı. Valilik, alternatif alanlar önermesine rağmen, yürüyüşün şehrin kalbindeki ana caddede yapılmasının engellendiğini duyurdu. Bu karar, birçok kadın hakları örgütü ve aktivist tarafından şiddetle protesto edildi. Yürüyüşün yasaklanması, kamuoyunda geniş yankı buldu ve tartışmalara neden oldu. Yasak kararının gerekçesi, kamu düzenini korumak ve olası güvenlik risklerini önlemek olarak açıklandı. Ancak, bu açıklama kadın hakları savunucuları tarafından yetersiz bulundu. Yürüyüşün yasaklanmasına ek olarak, ulaşım hatlarında da kısıtlamalar uygulanacağı belirtildi.
Ulaşım Kısıtlamaları
İstanbul Valiliği'nin aldığı karar doğrultusunda, belirli metro hatları ve tramvay seferlerinde geçici olarak kısıtlamalar getirildi. A caddesi ve çevresindeki istasyonlar, belirli saatlerde yolculara hizmet vermeyecek. B semti ile C bölgesi arasında tramvay seferlerinde de aksaklıklar yaşanacak. Bu durum, protesto yürüyüşüne katılmak isteyenlerin ulaşımını zorlaştıracak ve protestoların etkisini azaltmaya yönelik bir adım olarak yorumlanıyor. Kısıtlamaların kapsamı ve süresi hakkında detaylı bilgi için ilgili kurumların açıklamaları takip edilmelidir. Toplu taşıma sistemindeki aksaklıklar, şehir yaşantısını da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Vatandaşlar, alternatif ulaşım yollarını değerlendirmelidir.
Kadın Hakları Örgütlerinden Tepki
Kadın hakları savunucuları, İstanbul Valiliği'nin kararına sert tepki gösterdi. Yürüyüşün yasaklanmasının kadınların temel haklarını ihlal ettiğini ve seslerini duyurmalarını engellediğini savundular. Birçok kadın örgütü, kararın demokratik hakları kısıtladığına ve şiddete karşı mücadeleyi baltaladığına vurgu yaptı. Kadınlar, şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelelerini sürdürme kararlılığını dile getirdi ve yetkililerin bu kararı gözden geçirmesini talep etti. Ayrıca, yasaklama kararının, kadınların dayanışma ve örgütlenme çabalarını engellemek amacıyla alındığı iddia edildi. Bu tepkiler, toplumda kadın hakları konusundaki hassasiyetin ve farkındalığın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Yasaklanan Alanlar ve Alternatifler
Valilik, D caddesi ve çevresinde planlanan yürüyüşü yasaklarken, E meydanı ve F parkı gibi alternatif alanlar önerdi. Ancak, kadın hakları savunucuları, bu alternatiflerin yeterli olmadığını ve yürüyüşün asıl amacını karşılamayacağını belirtti. Yasaklanan alanın şehrin kalbinde olması ve sembolik önemi, protestoların etkisini azaltma çabası olarak algılandı. Alternatif alanların ulaşım olanakları ve görünürlüğü de eleştiri konusu oldu. Kadın hakları savunucuları, seslerinin duyulması ve taleplerinin dikkate alınması için mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti. Bu durum, şehir yönetimi ile kadın hakları savunucuları arasında süregelen bir gerilimin göstergesi olarak yorumlanıyor.