İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'ihaleye fesat karıştırma' davası, yeni bir ertelemeyle 11 Nisan'a kaldı.

Davanın Ertelenme Nedeni

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, savcının mütalaa için ek süre talebi dava sürecini uzattı. Savcı, dosyada adı geçen bazı sanıkların başka bir dosyada da sanık olması nedeniyle bu dosyanın kendisine tebliğ edilmesini istedi ve mütalaa için ek süre talep etti. Bu durum, davanın 11 Nisan tarihine ertelenmesine neden oldu. CHP Genel Başkanvekili Gökhan Günaydın ve parti yetkilileri, duruşmayı takip etti ve ertelemeyi eleştirdi. İmamoğlu ve diğer sanıklar duruşmaya katılmazken, avukatları salonda hazır bulundu. Adliye önünde ise çok sayıda CHP'li destek için toplandı. Bu durum, kamuoyunda davanın siyasi bir boyut taşıdığı yönünde yorumlara neden oldu. Davanın uzun sürmesi ve ertelenmeleri, İmamoğlu'nun siyasi geleceğini etkileme potansiyeli taşıyor.

CHP'nin Eleştirileri

CHP, davanın siyasi bir araç olarak kullanıldığını savunuyor. Parti yetkilileri, davanın 2015 yılında gerçekleşen bir ihaleye dayanmasına rağmen, iddianamenin 7 yıl sonra, İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden sonra hazırlandığını belirtiyor. Danıştay'ın soruşturma izni vermemesine rağmen iddianamenin hazırlanması da eleştirilerin odağında yer alıyor. Bilirkişi raporlarının kamu zararı olmadığını ve İmamoğlu'nun süreçte herhangi bir rolünün bulunmadığını göstermesine rağmen, davanın devam etmesi CHP tarafından siyasi bir baskı olarak değerlendiriliyor. Gökhan Günaydın, savcının mütalaa hazırlamak için sürekli ek süre istemesini ve bu sürecin şeffaflık ve adalet ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti.

Siyasi Boyut ve Gelecek

İmamoğlu'nun davası, Türkiye'deki siyasi iklimin bir yansıması olarak görülüyor. CHP, davanın İmamoğlu'nu hedef aldığını ve önümüzdeki seçimlere etki etmeyi amaçladığını savunuyor. Hukuk uzmanları da davanın uzun sürmesini ve ertelenmelerini eleştirerek, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin endişelerini dile getiriyor. İstanbul seçimlerinde İmamoğlu'nun başarısı ve ardından gelen bu dava, Türkiye'nin siyasi geleceğini şekillendirme potansiyeline sahip. Yargı sisteminin siyasi etkilerden bağımsız şekilde çalışmasının önemi, bu dava ile bir kez daha gündeme gelmiş oldu. Beylikdüzü belediyesi döneminde yaşanan olayların bugünkü siyasi gündemi nasıl etkilediği de tartışmalar arasında yer alıyor.